kompozisyon örnekleri
www.ilkedebiyat.com
22 Kasım 2010 Pazartesi
17 Nisan 2010 Cumartesi
Daily Life/Günlük Hayat
Selamlaşmalar
Hello/hi Good morning Good day Good evening Good night Nice to meet you Welcome Have a good holiday Good lucly Best wishes Happy new year Happy birthday How are you? Fine, thanks and you? How is your wife/husband? See you tomorrow Good bye | Merhaba Günaydın İyi günler İyi akşamlar İyi geceler Tanıştığımıza memnun oldum Hoşgeldiniz İyi yolculuklar İyi şanslar İyi dileklerimle İyi yıllar Mutlu yıllar Nasılsınız? İyi, teşekkürler, ya siz? Eşiniz nasıl? Yarın görüşürüz |
Opposites - Zıt Anlamlılar
big-small quick-slow hot-cold full-empty easy-difficult heavy-light open-shut right-wrong old-new old-young | büyük-küçük çabuk-yavaş sıcak-soğuk dolu-boş kolay-zor ağır-hafif açık-kapalı doğru-yanlış eski-yeni ihtiyar-genç | next-last beautiful-ugly free-occupied good-bad better-worse early-late cheap-expensive near-far here-there | gelecek-son güzel-çirkin serbest-meşgul iyi-kötü |
Relative Clauses
1.) I received the report. (Raporu aldım.) You had sent the report. (Raporu göndermiştin)
2.) I found the book. (Kitabı buldum.) The book was important. (Kitap önemliydi.)
Bu cümleleri kendi aralarında birleştirecek olursak;
I received the report which you had sent. (Göndermiş olduğunuz kitabı aldım.)
Dikkat edilirse bu cümlede nesne konumunda olan ?the report? kelimesi ilgi zamiri olan ?which? ile yer değiştirdi. ?which? aynı zamanda iki cümleyi birbirine bağlayarak bağlaç olarak işlev gördü. ?which you had sent?cümleciği ?Relative pronoun, Relative Clouse veya Adjective Clouse? olmak üzere üç şekilde adlandırılabilir.
Not: Nesne iken ilgi zamiri ile kısaltılanlar Türkçe?ye ?...dığı? olarak çevrilir. Başka bir değişle ilgi zamirinden sonra ?özne? varsa Türkçe?ye ?...dığı? olarak çevrilir
I found the book which was important. (Önemli olan kitabı buldum.)
Bu cümlede ise özne konumunda olan ?the book? kelimesi, ilgi zamiri olan ?which? ile yer değiştirdi.
Not: Özne iken ilgi zamiri ile kısaltılanlar Türkçe?ye ?...en, ...an? olarak çevrilir. Başka bir değişle ilgi zamirinden sonra fiil varsa Türkçe?ye ?...en, ...an? olarak çevrilir.
Which: Cansızlar ve hayvanlar için kullanılır
Who: İnsanlar için kullanılır.
That: Hem who hem de which yerine ?that? kullanılabilir. İkisi de nesnel formda iken ?...dığı?; öznel formda iken ?...en, ...an? olarak çevrilir.
İlgi zamirinden sonraki cümle bir cümlecik olur ve öncesindeki ismi niteler. Türkçe?ye çevirirken bu cümleciğin anlamını isimden önce söylemek gerekir.
The agreement which they signed. (Onların imzaladığı anlaşma)
The workers who I met.(Karşılaştığım işçiler.)
The man who you are waiting for. (Beklediğiniz kişi.)
The scientist who devised this method. (Bu metodu bulan bilim adamı.)
The student who won the scholership. (Bursu kazanan öğrenci.)
A car which runs 100 miles on hour. (Saatte 100 mil giden araba.)
Not: İlgi zamirinin önünde mutlaka bir isim vardır ve yan cümlecik bu ismi niteler.
Unfortunately, we can not publish the article which you have sent. (Maalesef gönderdiğiniz makaleyi yayınlayamıyoruz.)
Eğer ?the article?ı niteleyen bir sıfat kelimesi olsaydı ?article?den önce yazılması gerekirdi. ?the article? bir sıfat cümleciği ile nitelendiği için bir ilgi zamiri ile sonrasından gelmiştir. Çeviride sıfat cümleciğinin anlamı isimden önce söylenir.
He had to dismiss the boy who made noise. (Gürültü yapan çocuğu kovmak zorunda kaldı.)
The man who robbed the bank was cought by the police. (Bankayı soyan adam polis tarafından yakalandı.
● OF WHOM ve OF WHİCH
...ki onu, ...ki onların anlamında da çevrilebilirler.?of whom? canlılar için; ?of which? cansızlar için kullanılır. bu iki ilgi zamiri bir grup isminde bazılarını tanımlarken kullanılır.
I have four sons who are students. (Öğrenci olan dört oğlum var.)
Bu cümlede sıfat cümleciği (öğrenci olan) çocukların hepsini niteler. Peki bu dört cocuğun hepsi değilde, ikisi veya üçü öğrenci olsa cümlemizi nasıl söyleyeceğiz? İşte burada ?of?whom ve of which? devreye girer.
Eğer ikisi öğrenci olan dört cocuk
2.) I found the book. (Kitabı buldum.) The book was important. (Kitap önemliydi.)
Bu cümleleri kendi aralarında birleştirecek olursak;
I received the report which you had sent. (Göndermiş olduğunuz kitabı aldım.)
Dikkat edilirse bu cümlede nesne konumunda olan ?the report? kelimesi ilgi zamiri olan ?which? ile yer değiştirdi. ?which? aynı zamanda iki cümleyi birbirine bağlayarak bağlaç olarak işlev gördü. ?which you had sent?cümleciği ?Relative pronoun, Relative Clouse veya Adjective Clouse? olmak üzere üç şekilde adlandırılabilir.
Not: Nesne iken ilgi zamiri ile kısaltılanlar Türkçe?ye ?...dığı? olarak çevrilir. Başka bir değişle ilgi zamirinden sonra ?özne? varsa Türkçe?ye ?...dığı? olarak çevrilir
I found the book which was important. (Önemli olan kitabı buldum.)
Bu cümlede ise özne konumunda olan ?the book? kelimesi, ilgi zamiri olan ?which? ile yer değiştirdi.
Not: Özne iken ilgi zamiri ile kısaltılanlar Türkçe?ye ?...en, ...an? olarak çevrilir. Başka bir değişle ilgi zamirinden sonra fiil varsa Türkçe?ye ?...en, ...an? olarak çevrilir.
Which: Cansızlar ve hayvanlar için kullanılır
Who: İnsanlar için kullanılır.
That: Hem who hem de which yerine ?that? kullanılabilir. İkisi de nesnel formda iken ?...dığı?; öznel formda iken ?...en, ...an? olarak çevrilir.
İlgi zamirinden sonraki cümle bir cümlecik olur ve öncesindeki ismi niteler. Türkçe?ye çevirirken bu cümleciğin anlamını isimden önce söylemek gerekir.
The agreement which they signed. (Onların imzaladığı anlaşma)
The workers who I met.(Karşılaştığım işçiler.)
The man who you are waiting for. (Beklediğiniz kişi.)
The scientist who devised this method. (Bu metodu bulan bilim adamı.)
The student who won the scholership. (Bursu kazanan öğrenci.)
A car which runs 100 miles on hour. (Saatte 100 mil giden araba.)
Not: İlgi zamirinin önünde mutlaka bir isim vardır ve yan cümlecik bu ismi niteler.
Unfortunately, we can not publish the article which you have sent. (Maalesef gönderdiğiniz makaleyi yayınlayamıyoruz.)
Eğer ?the article?ı niteleyen bir sıfat kelimesi olsaydı ?article?den önce yazılması gerekirdi. ?the article? bir sıfat cümleciği ile nitelendiği için bir ilgi zamiri ile sonrasından gelmiştir. Çeviride sıfat cümleciğinin anlamı isimden önce söylenir.
He had to dismiss the boy who made noise. (Gürültü yapan çocuğu kovmak zorunda kaldı.)
The man who robbed the bank was cought by the police. (Bankayı soyan adam polis tarafından yakalandı.
● OF WHOM ve OF WHİCH
...ki onu, ...ki onların anlamında da çevrilebilirler.?of whom? canlılar için; ?of which? cansızlar için kullanılır. bu iki ilgi zamiri bir grup isminde bazılarını tanımlarken kullanılır.
I have four sons who are students. (Öğrenci olan dört oğlum var.)
Bu cümlede sıfat cümleciği (öğrenci olan) çocukların hepsini niteler. Peki bu dört cocuğun hepsi değilde, ikisi veya üçü öğrenci olsa cümlemizi nasıl söyleyeceğiz? İşte burada ?of?whom ve of which? devreye girer.
Eğer ikisi öğrenci olan dört cocuk
Cause and Effect
a. Make, sebeb olmak anlamında iki türlü kullanımı vardır:
i. make + nesne + sıfat
Birthdays parties make me happy.
That horror film made my little sister frightened.
ii) make + nesne + fiil
Credits cards make people buy a lot of things.
Listen.This joke will make you laugh.
Cümlenin öznesi bir kişi ise çoğunlukla zorlamak anlamında kullanılır.
My father made me clean the car yesterday.
b. Diğer ifadeler ve kullanımları :
i) bring about
Eating too much usually brings about fatness.
ii) cause
Loud music can cause headache.
Having a credit card causes my father to spend more money.
iii) result in
Watching too much TV results in eye problems.
iv) lead to
Laziness leads to poverty.
c. make, let and get
i) make someone do something : Birisini birşeuy yapmak için zorlamak.
My father makes me wash his car sometimes. I hate it.
ii) let someone do something: Birisine bir şey yapması için izin vermek.
My father lets me drive his car. Thanx Dad!
iii) get someone to do something : Birisini bir şey yapması için ikna etmek.
My father got met o see the dentist. It was a good idea.
i. make + nesne + sıfat
Birthdays parties make me happy.
That horror film made my little sister frightened.
ii) make + nesne + fiil
Credits cards make people buy a lot of things.
Listen.This joke will make you laugh.
Cümlenin öznesi bir kişi ise çoğunlukla zorlamak anlamında kullanılır.
My father made me clean the car yesterday.
b. Diğer ifadeler ve kullanımları :
i) bring about
Eating too much usually brings about fatness.
ii) cause
Loud music can cause headache.
Having a credit card causes my father to spend more money.
iii) result in
Watching too much TV results in eye problems.
iv) lead to
Laziness leads to poverty.
c. make, let and get
i) make someone do something : Birisini birşeuy yapmak için zorlamak.
My father makes me wash his car sometimes. I hate it.
ii) let someone do something: Birisine bir şey yapması için izin vermek.
My father lets me drive his car. Thanx Dad!
iii) get someone to do something : Birisini bir şey yapması için ikna etmek.
My father got met o see the dentist. It was a good idea.
Etiketler:
ingilizce ders notları